Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ÖLÜMSÜZLÜĞÜ BULAN ADAM !

Bugün sizlere Isaac Christin Novak'ın hikayesinde bahsedeceğim.  Dünyaya geldikten hemen sonra bebekler ağlamaya başlarlar, ya bu dünyanın nasıl boktan olduklarını bildikleri içindir ya da doğar doğmaz yavaş yavaş ölmeye başladıkları için. Bir süre sonra bu fikre alışarak ağlamaları kesilir fakat herkes bu fikre alışmaz ve ölmemek üzere yaşamaya başlar. İnsan bilimsel olarak kalbi durduğu zaman ölür fakat asıl ölüm ismini son bilen, seni son hatırlayan kişi dünyadan gittiğinde olur. O zaman bu dünyaya hiç gelmemiş olursun, çünkü kimsenin seni hatırlamaması senin var olmadığına bir kanıttır. Sanatçılar ve siyasiler çoğunlukla bu açığı kapatırlar, çünkü onlar kolay kolay unutulmazlar ve ölümsüzlüğü bir nebze gerçekleştirirler. Peki ya gerçekten ölümsüz olmak mümkün mü? Binlerce yıldır insanlar bunun araştırmasını yaptılar, dünya üzerinde inanılan neredeyse bütün dinler ölümden sonra tekrar yaşamın olacağını söylerler fakat bulunduğumuz dünyada ölümsüzlüğün

NASIL 20 KİLO VERDİM ?!

Evet sevgili arkadaşlar başlıktan da anlayacağınız üzere bugün şişmanlara çare olmaya geldim. Hiiiiç öyle şişman deme fazla kilolu de daha kibar falan diye beni kınamayın çünkü gerçekçi olucam, doğru kelime: ŞİŞMAN, ŞİŞKO, DOMBİLİLİLİLİLİLİ YAR. Fazla kilonuz mu var? Şişman mısınız? Ayakkabı bağlarken ağrı dağına selam vermek zorunda mısınız ?? Tabak çanak koymak için sehpa kullanmıyor musunuz ? AHAHAHA EVET BEN BÖYLE YAPIYOR (DUM) ! ( O tabak bacağımda değil göbeğimin altına soktum ki düşmesin )  Bu kadar rahatım çünkü gördüğünüz gibi bende öyleydim hatta belki hala öyle görünebilirim verdiğim kilolar yetmemiştir, olabilir. Şimdi size adım adım kendimin uyguladığı ve başarılı olduğu teknikleri anlatacağım. Ve o kadar iddialıyım ki söylediklerimi uygulayıp, amaaaaaa harfi harfine uygulayıp da kilo veremeyen biri olursa gelsin İskender ısmarliyim yani madem vermesine yardım edemedim almasına yardım ederim. Adımları anlatmadan önce şunu belirtmeliyim

İnsan Olmak Önemli

Her şey güzel gitmeye başlarken, hayatını düzene sokmuş… geleceğini şekillendirmeye başlamış.. ve hatta geleceğe umut dolu gözlerle bakmaya başlamışken, Alınan nefesin son bulması. Ne acı. Hem de geleceğin şekillenmesinin en zor olduğu ülkelerden birinde yaşıyorken, bu ne büyük bir acı. Hepimiz evlerimizde, iş yerlerimizde, sokakta o haberleri okurken dua etmekten başka bir şey gelmezken elimizden… Sıradan şeyleri düşünmeyi bırakıp biraz gerçekleri düşünmeye başlasak mı? Kaçımız kurşun yediğimiz zaman ne hissedeceğimizi biliyoruz? Ölmeye başlarken, vücudumuzdaki kan yavaş yavaş akarken, neler hissedildiğini biliyor muyuz? Aybüke, öğrendi. Hem de çok sevdiği öğretmenliği yapmaya giderken. Kaçımız yanarken ne hissettiğimizi biliyoruz? Vücuttaki derinin erirken bize ne acılar çektirdiğini kaçımız hayal ediyoruz? Serap, yaşadı. Hem de okuluna giderken otobüsüne atılan molotof kokteyli ile. Kaç kişi mayına bastığında, o patlama da vücudundan kopan ayaklar

Haydi Göğe Bakalım .

İyi biriymiş gibi davranıyorum ve herkes gerçekten iyi olduğumu zannediyor. Ya insanlar çok aptal ya da ben çok iyi bir oyuncuyum. Bu cümle çok sevdiğim 2011 yapımı “Intouchables” filmine ait. Karşıma çıktı ve bende bu konuda bir – iki kelime etmek istedim. Bizden başka herkesin bir nebze kötü olduğu fikri, bencillik değil de nedir? Küçüklükten beri hep kendimi farklı hissettim, normal insanlardan daha zeki olduğumu, daha farklı düşündüğümü, daha iyi anladığımı zannettim. Ama büyüdükçe anladım ki bu bencil fikir sadece bende değil, insan evladı doğar doğmaz hepsinin içinde oluşmaya başlıyor. Peki neden? Kişi neden kendini her seferinde bir adım önde görüyor, her şeyin en doğrusunu ben bilirim fikri insana doğar doğmaz neden yerleşiyor? Aslında temelde yerleşen duygu şu; ben iyi bir insanım duygusu. Fakat bu duygu öyle büyük bir yer kaplamaya başlıyor ki, artık şu ikilemi yapmaya başlıyorsun. Ben iyiyim, onlar kötü. Bu ikilemler neden? Doğduğum andan

Önemli Olan Zirvede Bırakmak !

Her sporcuya, her sanatçıya, her edebiyatçıya yani kısaca bu dünyaya bir şeyler kazandırmak için çabalayan her insana zirvede bırakmak nasip olmaz.  İşlerini iyi yapan insanlar hiç bırakmamak için yapsalar da, aşk ile bağlı olunan mesleklerde dahi zirvede bırakmak genelde iyi hatırlanmalara sebep olur. Ve tabi ki bir şeyleri zirvede bırakabilmek için önce başlamak gerekir. Ben kendi hayatımda birçok alanda, birçok şeyi zirvede bırakmış biriyim mesela ( evet şu an bende sırıtıyorum ama yazılara emoji koymak hoşuma gitmediği için kendimi övmüş gibi görünüyor, görünmesin.  ( emoji  ) ) 1- BASKETBOL  Lisenin ilk yıllarında ne yaparsam yapayım, ne kadar çalışırsam çalışayım İngilizce notuma 08 veren bir hocamız vardı. Bu hoca aynı zamanda basketbol koçluğu yapmaya karar vermiş ve yeni kurulan bir lise olduğu için bizlerin arasından takım oluşturmak için seçmeler yapmaya başladı. Daha önce hiç oynanamamış olmama rağmen "ne eksiğim var altı üstü top sektirerek yürür